Bu elektrikli otomobil, bataryalarla güçlendirilmiştir.
- This electric car is powered by batteries.
Avrupalı emperyalist güçlere karşı yapılan Türk İstiklal Savaşı 1919'dan 1923'e kadar devam etti.
- Turkish war of independence against Eurpean imperialist powers had lasted from 1919 to 1923.
Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır.
- In critical moments even the very powerful have need of the weakest.
Nehir şehre elektrik enerjisi sağlamaktadır.
- The river furnishes electric power to the town.
Babam bir enerji şirketi için çalışmaktadır.
- My father works for a power company.
Üç'ün üçüncü dereceden kuvveti 27'dir.
- The third power of 3 is 27.
Konferansta süper güçlerden, silahlı kuvvetlerini üçte bir oranında azaltmaları istendi.
- The conference called for the major powers to cut their armed forces by a third.
Gözlem yetkileri üzerine bir deney sırasında, bu birimde iki yıl yaşamasın rağmen Tom oturma odası duvarında asılı resimlerden hiç birini tanımlayamadı.
- During an experiment on powers of observation, Tom was unable to describe any of the pictures hanging on his living room wall, despite having lived in his unit for two years.
Egemen sınıf yetkilerinden vazgeçmez.
- The ruling class will not surrender its power.
İktidar partisi bozulmuş fakat muhalefet biraz daha iyi.
- The party in power is corrupt, but the opposition is little better.
1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.
- In 1603, when King James I came into power, football was allowed again.
1929'da ezici bir üstünlükle iktidara geldi.
- He swept to power in 1929.
Hukukun üstün gücüne inanıyordu.
- He believed in the supreme power of the law.
Üç'ün üçüncü dereceden kuvveti 27'dir.
- The third power of 3 is 27.
Konferansta süper güçlerden, silahlı kuvvetlerini üçte bir oranında azaltmaları istendi.
- The conference called for the major powers to cut their armed forces by a third.
Tom çocuklarının elektrikli aletlerini kullanmasına izin vermezdi.
- Tom wouldn't let his children use his power tools.
Şimdi elektrik kesintisi olursa ne olur?
- What will happen if there's power failure now?
Dan'ın yüksek güçlü silahlara sahip olduğu biliniyordu.
- Dan was known to have high-powered weapons.
Tom'un yüksek güçlü bir tüfeği var.
- Tom owns a high-powered rifle.
Tom'un çok fazla irade gücü vardır.
- Tom has a lot of will power.
Japonya'nın ordusu çok güçlüydü.
- Japan's army was very powerful.
Hükümette bazı güçlü insanlar tanıyorum.
- I know some powerful people in the government.
O zaman, Ethelbert, Kent'te kral olarak hüküm sürüyordu ve güçlüydü.
- At that time, Ethelbert ruled as king in Kent, and was powerful.
Hukukun üstün gücüne inanıyordu.
- He believed in the supreme power of the law.
1929'da ezici bir üstünlükle iktidara geldi.
- He swept to power in 1929.
Her geri dönüşümlü alüminyum bir TV'yi üç saat çalıştırmak için gerekli enerjiyi kazandırabilir.
- Every recycled aluminium can saves enough energy to power a TV for three hours.
Around the same time, TCRT experimented with removing the motors on one of its older cars, turning it into an unpowered trailer that could be towed behind a powered car.
In the face of expanding federal power, California in particular struggled to maintain control over its Chinese population.
Past and future obviously have no reality of their own. Just as the moon has no light of its own, but can only reflect the light of the sun, so are past and future only pale reflections of the light, power, and reality of the eternal present.
We need a microscope with higher power.
This CD player is powered by batteries.
After the pylons collapsed, this town was without power for a few days.
The early steam-powered ships also took advantage of sails.
... Here's just a small sample of the range of devices that we've powered by Android. ...
... powered by Google. ...