Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı.
- The book was published posthumously.
Hokkaido'ya hareket etmeyi bir sonraki aya erteledi.
- He postponed leaving for Hokkaido until next month.
Sami polis merkezindeydi.
- Sami was at the police station.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.
- She advised him to go to the police station, but he was afraid to.
En yakın karakol nerede?
- Where is the nearest police station?
Tom işleri her zaman erteliyor.
- Tom is always postponing things.
Biz her zaman işe giderken postaneye yakın yürürüz.
- We always walk by the post office on the way to work.
Çok sayıda öğrenci yarı zamanlı işler arıyor.
- Many students are looking for part-time jobs.
İşler başarısız sonuçlanınca işçiler işlerini kaybettiler.
- As businesses failed, workers lost their jobs.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti.
- She advised him to go to the police station.
O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.
- She advised him to go to the police station, but he was afraid to.