possessing great wealth

listen to the pronunciation of possessing great wealth
Английский Язык - Турецкий язык

Определение possessing great wealth в Английский Язык Турецкий язык словарь

loaded
yüklü

Gemi kömür, kereste, ve benzeri şeylerle yüklüydü. - The vessel was loaded with coal, lumber, and so on.

Bu kamera, film yüklü değil. - This camera is not loaded with film.

loaded
(Argo) kafası dumanlı
loaded
(Argo) çakırkeyif
loaded
yüklenmek
loaded
yüklenmiş
loaded
zengin
loaded
tuzak dolu
loaded
dolu

O silah muhtemelen dolu değil. - That gun is probably not loaded.

Tom silahının dolu olup olmadığını anlamak için kontrol etti. - Tom checked to see if his gun was loaded.

loaded
{f} yükle

Tom arabaları araba vapuruna yükledi. - Tom loaded the cars onto the ferryboat.

Bagajımızı arabaya yükledik. - We loaded our baggage into the car.

loaded
paralı
loaded
{s} hileli (zar)
loaded
{s} argo zengin, yüklü
loaded
hileli/yüklü
loaded
loaded statement iki anlamlı söz
loaded
{s} sarhoş
loaded
{s} argo sarhoş, yüklü
loaded
(sıfat) doldurulmuş, yüklü, dolu, paralı, sarhoş
Английский Язык - Английский Язык
loaded
possessing great wealth

    Турецкое произношение

    pızesîng greyt welth

    Произношение

    /pəˈzesəɴɢ ˈgrāt ˈwelᴛʜ/ /pəˈzɛsɪŋ ˈɡreɪt ˈwɛlθ/
Избранное