Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Almanlar tutumlu bir millettir.
- Germans are a frugal people.
Yahudiler Tanrı tarafından seçilmiş bir ulustur.
- Jews are a people chosen by God.
Bu onların diğer uluslarla ortak neye sahip olduklarıdır.
- This is what they have in common with other peoples.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.
- Guns don't kill people. People kill people.
Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
- A lot of people want peace all over the world.
Dünyada birçok insan açtır.
- Many people in the world are hungry.
İnsanları işaret etmek kalabalıktır.
- It is rude to point at people.
Kalabalık bir insan grubu toplandı.
- A large crowd of people gathered.
Onun romanları genç kişiler arasında ünlüdür.
- His novels are popular among young people.
Tom ünlü kişilerin taklitlerini yapar.
- Tom does impersonations of famous people.
Hiç kimse kaç kişi öldüğünden emin değildi.
- No one is sure how many people died.
Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.
- I thought a bunch of people would go water skiing with us, but absolutely no one else showed up.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Ailemde dört kişi var.
- There are four people in my family.