Bütün servetini kaybetti.
- He lost all his riches.
Servetine rağmen, memnun değil.
- Despite his riches, he's not contented.
Brezilya çok zengindir; onun zenginliği çok büyüktür; kahve onun en büyük zenginliklerinden biridir.
- Brazil is very rich; its richness is immense; coffee is one of its greatest riches.
Tom zenginlik ve şöhret istiyor.
- Tom wants riches and fame.