Bu iflasımızı sunmak zorunda olduğumuz anlamına mı geliyor?
- Does this mean that we have to file bankruptcy?
Babamın şirketi iflasın eşiğindedir.
- My father's company is on the verge of bankruptcy.
Tom ve Mary beş parasız.
- Tom and Mary are broke.
Tom bana beş parasız görünmüyor.
- Tom doesn't look broke to me.
Tom ayın sonuna kadar her zaman züğürt.
- Tom is always broke by the end of the month.
Züğürt olmasam onu alırdım.
- If I weren't broke, I'd buy it.
Tom Mary'nin meteliksiz olduğunu söyledi.
- Tom said Mary is broke.
Tom Mary'nin meteliksiz olduğunu söyledi.
- Tom said Mary was broke.
Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı.
- Jack hid the dish he had broken, but his little sister told on him.
Bu pencere bir aydır kırıktır.
- This window has been broken for a month.
I just lost at the races so I'm flat broke.
- Ich habe gerade beim Pferderennen verloren, deshalb bin ich total pleite.