Deneyiminiz profesyonel başarı yolunuz için uygundur.
- Your experience is favorable for your professional way of success.
Gemimiz uygun rüzgarla denize açıldı.
- Our ship sailed by favorable wind.
Aklında ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok, böylesine olumlu teklifi reddetti.
- I have no idea what he has in mind, rejecting such a favorable proposal.
Kitap hakkındaki yorumları olumluydu.
- His comments about the book were favorable.
Sizden tatminkar bir yanıt almayı dört gözle bekliyorum.
- I'm looking forward to receiving a favorable answer from you.
Onun yeni kitabı tatminkar bir alışla karşılaştı.
- His new book met with a favorable reception.
Hava güzel olması koşuluyla, katılım iyi olmalı.
- Attendance should be good provided the weather is favorable.
Hava güzel olması koşuluyla, katılım iyi olmalı.
- Attendance should be good provided the weather is favorable.
The candidate wearing the business suite made a favorable impression.