place where cocks fight, part of a man of war

listen to the pronunciation of place where cocks fight, part of a man of war
Английский Язык - Турецкий язык

Определение place where cocks fight, part of a man of war в Английский Язык Турецкий язык словарь

cockpit
kokpit

Uçağın kokpit ses kayıt cihazı yoktu. - The airliner didn't have a cockpit voice recorder.

En tecrübeli pilotlar kokpitte binlerce saat mesafe katettiler. - The most experienced pilots have logged many thousands of hours in the cockpit.

cockpit
{i} sürücü yeri
cockpit
horoz dovüşlerinin yapıldığı yer
cockpit
{i} pilot kabini

Berbat bir şekilde yanmış pilot hâlâ pilot kabinindeydi. - The badly burnt pilot was still in the cockpit.

cockpit
gemilerin kıç tarafında bulunan alçak güverte
cockpit
yarış arabasında sürücü yeri
cockpit
horoz dövüşü yapılan küçük alan
cockpit
{i} horoz dövüşlerinin yapıldığı yer
cockpit
{i} horoz dövüşü alanı
cockpit
{i} mücâdele alanı
cockpit
{i} alçak güverte
cockpit
{i} den. alçak güverte, kokpit
cockpit
dövüş alanı/kokpit
cockpit
eski harp gemilerinde revir
Английский Язык - Английский Язык
{n} cockpit