Bu kutuları depolamak için yeterli yerim yok.
- I don't have enough space to store these boxes.
Biz samanı samanlıkta depoladık.
- We stored the hay in the barn.
İstediğimiz her şey ile tıka basa dolu olan bir depoda açlıktan ölen ilk milletiz.
- We are the first nation to starve to death in a storehouse that's overfilled with everything we want.
En yakın mağazayı nerede bulabilirsin?
- Where can you find the closest store?
Mağaza ne zaman açılıyor?
- What time does the store open?
Kızım dükkândan süt alıyor.
- My daughter is buying milk from the store.
Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.
- I bought a bottle of beer at the liquor store.
Hâlâ Tom'un garajında depolanmış şeylerim var.
- I still have things stored in Tom's garage.
Biz samanı samanlıkta depoladık.
- We stored the hay in the barn.
Mağazada Tom için form doldurmak zorundayım.
- I have to fill in for Tom at the store.