Ben çocuk için merhamet hissettim.
- I felt pity for the boy.
Tom Mary'nin merhametini istemez.
- Tom doesn't want Mary's pity.
Ne yazık ki Mary mizah duygusuna sahip değil.
- It's a pity that Mary has no sense of humor.
Ne yazık ki bize katılamazsın.
- It is a pity that you can't join us.
Böylesine bir aptal için hiç acımam yok.
- I don't have any pity for such a fool.
Katlandıkları şey için sadece acıma hissedebilirim.
- I could only feel pity for what they were enduring.
Acıklı görüntü bizi gözyaşlarına boğdu.
- The pitiful sight moved us to tears.
Straightway, he now goes on to make a full confession; whereupon the mariners became more and more appalled, but still are pitiful.
'Tis Pity She's a Whore — title of novel by John Ford.