Tom Mary'nin masasına bir yığın mektup koydu.
- Tom put a stack of letters on Mary's desk.
Tom'un masasında bir yığın çizgi roman var.
- There's a stack of comic books on Tom's desk.
Mutfak sandalyeleri istiflenebilir değil.
- The kitchen chairs aren't stackable.
Tom bütün sabahı yakacak odun istifleyerek geçirdi.
- Tom spent all morning stacking firewood.