pickel

listen to the pronunciation of pickel
Немецкий Язык - Турецкий язык
{'pikıl} r sivilce
[der] sivilce, ergenlik; buz kazması
sivilce
Английский Язык - Турецкий язык

Определение pickel в Английский Язык Турецкий язык словарь

pick
devşirmek
pick
(Spor) perdeleme
pick
{f} koparmak
pick
seçim
pick
ayıklamak
pick
sıyırmak
pick
topla

Tom sahilde bazı güzel deniz kabukları topladı. - Tom picked up some pretty shells on the beach.

Ben, bu elmaları topladığın ağaçları görmek istiyorum. - I should like to see the trees from which you picked these apples.

pick
(Tekstil) Dokuma kumaştaki tek bir atkı ipliği
pick
{f} sivri bir şeyle açmak (kilit vb.)
pick
sivri bir aletle kazmak
pick
karıştırmak
pick
(fiil) toplamak, koparmak, yolmak, ayıklamak, didiklemek, karıştırmak (burun), kemirmek, seçip almak, seçmek, küçük küçük yemek, gagası ile toplamak, delmek, kazmak, çapalamak, sivri bir şeyle açmak (kilit vb.), yankesicilik yapmak, çekiştirmek
pick
(Tekstil) temizlemek, ayıklamak
pick
{f} küçük küçük yemek
pick
seçme hakkı veya fırsatı
pick
{f} seçip almak
pick
{i} seçenek
pick
dürtme
pick
{i} hasat
Немецкий Язык - Английский Язык
pimple
pick
pimples

Her face is covered with pimples. - Ihr Gesicht ist mit Pickeln übersät.

spots
zit
ice-pick
piolets
spot
double-pointed drifting pick
pickaxes
ice axe
picks
pickaxe
zits
ice axes
ice-picks
piolet
pick axe
Pickel (Fehler bei der Kunststoffherstellung)
pimple (defect in plastics production)
Pickel bekommen
to break out in spots