Bebek uyuyor. Gürültü yapmayın.
- The baby is asleep. Don't make a noise.
Bebek ağlamayı kesti.
- The baby ceased crying.
Parkta dolaşırken, bir yavru kuş buldum.
- Walking in the park, I found a baby bird.
Anne fil nehirde yavrusunu yıkadı.
- The mother elephant bathes her baby in the river.
Küçük bebek dün doğdu.
- The little baby was born yesterday.
Yaşlı bir adam, büyük oğlu, küçük kızı ve küçük bebeği ile eski kiliseye girdi.
- An old man entered the old church with his elder son, his younger daughter and her little baby.