For dinner, I had lamb cooked four different ways.
- Akşam yemeği için dört farklı biçimde pişirilmiş kuzu etim vardı.
The steak was cooked to perfection.
- Biftek mükemmel pişirilmişti.
Could you cook a skewer for me, please?
- Bana bir şiş pişirir misin, lütfen?
My mother is busy cooking dinner.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
This style of cooking is peculiar to China.
- Bu tarz pişirme Çin'e özgüdür.
Mother is busy cooking the dinner.
- Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
Tom told Mary that the cake she baked tasted good.
- Tom Mary'ye pişirdiği kekin tadının iyi olduğunu söyledi.
Tom admitted that he didn't eat the cake that his girlfriend had baked for him.
- Tom onun kız arkadaşının onun için pişirdiği pastayı yemediğini itiraf etti.
Mary is really great. She cooked a wonderful meal for me and even washed the dishes herself.
- Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.
Mother has not cooked dinner yet.
- Anne henüz akşam yemeğini pişirmedi.