photograph; paint, draw; describe, depict

listen to the pronunciation of photograph; paint, draw; describe, depict
Английский Язык - Турецкий язык

Определение photograph; paint, draw; describe, depict в Английский Язык Турецкий язык словарь

picture
resim

Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir. - This is a picture of her own painting.

Karla japlı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim. - I went to Nagano to take pictures of the mountains covered with snow.

picture
picture book resim kitabı
picture
{f} resmetmek
picture
kopya

Dün gece benimle ilgili çektiğin resmin bir kopyasını alabilir miyim? - Could I get a copy of the picture you took of me last night?

Mümkün olan en kısa zamanda size o resmin bir kopyasını göndereceğiz. - I'll send you a copy of that picture as soon as possible.

picture
tıpatıp benzeri
picture
tanımlama
picture
hayal etmek
picture
ç
picture
görülmeye değer şey ya da kişi
picture
düşlemek
picture
keste
picture
{i} -in tıpatıp benzeri, kopya
picture
film

Moonlight En İyi Film Oscar'ı'nı kazandı. - Moonlight won the Oscar for Best Picture.

picture
tanımlamak
picture
suret
picture
canlandırmak
picture
picture frame resim çerçevesi
picture
resim,v.düşün: n.resim
Английский Язык - Английский Язык
{f} picture
photograph; paint, draw; describe, depict

    Расстановка переносов

    photograph; paint, draw; describe, de·pict

    Произношение

Избранное