O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
- He was in charge of preparing a magazine for publication.
Bundan ben sorumluyum.
- I am in charge of this.
Tom küçük yelkenlilere kaptanlık yapmaktan hoşlanır.
- Tom likes to skipper small sailboats.
Tom küçük yelkenlilere kaptanlık yapmaktan hoşlanır.
- Tom likes to skipper small sailboats.
Sorumlu kişi sen misin?
- Are you the person in charge?
Sorumlu kişi ile görüşmem gerekiyor.
- I need to speak to the person in charge.
Bir kaptan, gemisinden ve ekibinden yükümlüdür.
- A captain is in charge of his ship and its crew.
Bu şirkette çalışan kadınlardan yükümlü olacaksın.
- You'll be in charge of the women working in this factory.
Tom küçük yelkenlilere kaptanlık yapmaktan hoşlanır.
- Tom likes to skipper small sailboats.
Tom kaptan olarak devraldı.
- Tom has taken over as skipper.