Mother has been sick since last Thursday.
- Anne geçen Perşembeden beri hastadır.
You must hand in your homework by Thursday without fail.
- Ev ödevini Perşembeye kadar mutlaka teslim etmelisin.
I'll do my best, but I'll not be able to finish it before Thursday at best.
- Ben elimden geleni yapacağım, ama en iyi ihtimalle Perşembeden önce onu bitirebilmem mümkün olmaz.
Tom hopes to get the results by Thursday.
- Tom Perşembeye kadar sonuçları almayı umuyor.
Ken appears to be a friendly person.
- Ken appears a friendly person.
You'd better go in person.
- You had better go in person.
I parked my car at the curb per your request.
beats per minute.
The medication is to be administered per orum.
You're the very person I've been looking for.
- You are the very person I have been looking for.
The teacher said: What is necessary for success, above all, is perseverance.
- The teacher said: Above all, what is necessary for success is perseverance.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Her biri bin dolar ödedi.
- Each person paid one thousand dollars.
Bu tur kişi başına ne kadar?
- How much is this tour per person?
Bu ülkede aile başına düşen çocuk sayısı 2'den 1,5'a düştü.
- In this country the average number of children per family fell from 2 to 1.5.
Herhangi bir ülkedeki suçun büyük kısmı 10' lu 20' li yaşlardaki genç erkekler tarafından işlenmektedir.
- A high proportion of crime in any country is perpetrated by young males in their teens and twenties.
Tom, olaylara daima olumsuz tarafından bakan çok kötümser bir insan.
- Tom's a very pessimistic person and always sees the negative side of any situation.
Sen dışarıdayken Jones adında bir kişi geldi.
- A person named Jones came while you were out.
Sen dışarıdayken Sato isimli biri seni ziyarete geldi.
- A person named Sato came to visit while you were out.
Tom'un tamamen güvenli olacağına sizi temin ederim.
- I assure you Tom will be perfectly safe.
Ben tamamen normalim.
- I'm perfectly normal.
Mary mükemmel şekilde manikürlü tırnaklarını saçının içinden geçirdi.
- Mary ran her perfectly manicured nails through her hair.
Görevini yerine getirmelisin.
- You must perform your duty.
Her insanın yapacak bir görevi vardır.
- Each person has a duty to do.
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
- Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.
Kollarımızdaki pazularımızdan çok daha fazlasına sahibiz,Per.
- We've got a lot more than just biceps in our arms, Per.