Sistem kusursuz değil. - The system isn't flawless.
Sistem kusursuz değil.
The system isn't flawless.
Her iki yöntem kusursuz çalıştı. - Both methods worked flawlessly.
Her iki yöntem kusursuz çalıştı.
Both methods worked flawlessly.
Tom mükemmel Japonca konuşur. - Tom speaks flawless Japanese.
Tom mükemmel Japonca konuşur.
Tom speaks flawless Japanese.
The pianist's performance this evening was flawless.