İki düzine kalem satın aldım.
- I bought two dozen pencils.
Bir kurşun kalemin var mı?
- Do you have a pencil?
Onun biri uzun ve diğeri kısa iki kurşunkalemi vardır.
- He has two pencils; one is long and the other short.
Ben bir mavi, bir kırmızı ve bir siyah kurşunkalem istiyorum.
- I want a blue, a red and a black pencil.
I am very busy today but I can pencil you in at 3 p.m.
I penciled it in my notebook.