You may as well say it to him in advance.
- Onu ona peşinen söylemenizde hiçbir sakınca yok.
You had better ask him in advance how much it will cost.
- Kaça mal olacağını ona peşinen sorsan iyi olur.
Tickets are $30 in advance, or $35 on the day of the show.
- Biletler peşin olarak 30 dolar ya da gösteri gününde 35 dolar.
He borrowed the money in advance.
- O peşin olarak ödünç para aldı.
Do you want me to pay in advance?
- Peşin ödememi ister misiniz?
I'd like you to pay the money in advance.
- Parayı peşin ödemeni istiyorum.
You have to pay in advance.
- Peşin ödemek zorundasın.
You must pay in advance.
- Peşin ödemek zorundasın.
You had better ask him in advance how much it will cost.
- Kaça mal olacağını ona peşinen sorsan iyi olur.
You must pay in advance.
- Peşin ödemek zorundasın.