paylaştırılabilir

listen to the pronunciation of paylaştırılabilir
Турецкий язык - Английский Язык
distributable
{s} capable of being apportioned or divided, may be allotted, may be handed out
Capable of being distributed
paylaş
{f} shared

The children shared a pizza after school. - Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.

She shared her piece of cake with me. - O, kek parçasını benimle paylaştı.

paylaş
divvy up
paylaş
{f} sharing

Two male school pupils sharing an umbrella? That's quite a queer situation. - Bir şemsiyeyi paylaşan iki erkek okul öğrencisi? Bu oldukça nonoş bir durum.

I'm sharing my flat with my brother. - Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum.

paylaş
{f} share

I share the room with my sister. - Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.

The children shared a pizza after school. - Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.