I'll call you my boss.
- Seni patronum diye çağıracağım.
Put me through to the boss, please.
- Beni patrona bağla lütfen.
He had words with his employer and was fired.
- Patronu ile tartıştı ve kovuldu.
Tom saw his former employer at a conference.
- Tom eski patronunu bir konferansta gördü.
Since in this organization they're all chiefs and no Indians, it's a wonder any decisions get made.
- Bu kuruluşta onların hepsi patron olduğu ve Hintli olmadığı için, herhangi bir karar alınması bir mucize.
Sally and I have been loyal patrons of Tony’s Diner since we came to New York City in 1979.
Himayen için teşekkür ederim.
- Thank you for your patronage.
Himayeniz için size gerçekten teşekkür ederiz.
- We really thank you for your patronage.
O yıllardır bu mağazanın bir müşterisi.
- He's been a patron of this store for many years.