Gökyüzünde görülen bir sürü yıldız vardı.
- There were a lot of stars seen in the sky.
Gökyüzünde görülen çok sayıda yıldızlar vardı.
- There were several stars to be seen in the sky.
Onlarla görülmekten utanmam.
- I am not ashamed to be seen with them.
Tom, Mary'yle görülmek istemiyordu.
- Tom didn't want to be seen with Mary.
Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.
- I had never seen a panda until I went to China.
Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
- I've never seen such a wonderful sunset.
Ben camı kırarken görüldüm.
- I was seen to break the window.
O, evin dışına giderken görüldü.
- He was seen going out of the house.