Arkadaşım buna kafayı takmış durumda. - My friend is obsessed with this.
Arkadaşım buna kafayı takmış durumda.
My friend is obsessed with this.
Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı. - When Tom was a kid, he became obsessed with the girl who lived across the street from him.
Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı.
When Tom was a kid, he became obsessed with the girl who lived across the street from him.