O, kayıp kız hıçkırıklar arasında adını söyledi.
- Between sobs, that lost girl said her name.
En yakın kayıp eşya bürosu nerede?
- Where is the nearest lost and found?
Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum.
- I am afraid that you will get lost.
Tom kaybolmuş görünüyordu.
- Tom seemed to be lost.
Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.
- The army chief reported that the war was lost.
Birçok eski teknoloji ortaçağda kaybedildi.
- Many ancient technologies were lost during the Middle Ages.
Tom biraz dalgın görünüyor.
- Tom looks a little lost.
Tom kaybolmuş ve şaşırmış gibi görünüyor.
- Tom looks lost and confused.