O, ona bir kazak satın aldı, ama o renginden nefret etti. - She bought him a sweater, but he hated the color.
O, ona bir kazak satın aldı, ama o renginden nefret etti.
She bought him a sweater, but he hated the color.
Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti. - Fred went so far as to say that he had hated me.
Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti.
Fred went so far as to say that he had hated me.