Tom Mary'nin saçını boyatıp boyatmadığını söyleyemedi. - Tom couldn't tell whether Mary dyed her hair or not.
Tom Mary'nin saçını boyatıp boyatmadığını söyleyemedi.
Tom couldn't tell whether Mary dyed her hair or not.
O, beyaz eteğini kırmızıya boyadı. - She dyed her white skirt red.
O, beyaz eteğini kırmızıya boyadı.
She dyed her white skirt red.
Onun saçı boyalı görünmüyor. - Her hair didn't look dyed.
Onun saçı boyalı görünmüyor.
Her hair didn't look dyed.