Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım.
- I borrowed this comic from his sister.
Kitabı ondan ödünç aldı.
- She borrowed the book from him.
Yabancı dillerden ödünç alınmış pek çok kelimeye sahip.
- It has a great many words borrowed from foreign languages.
İngilizcede, Japoncadan ödünç alınmış bazı kelimeler vardır.
- In English there are some words borrowed from Japanese.
Arabanı ödünç alabilir miyim?
- Would you mind if I borrowed your car?
Kitabı ondan ödünç aldı.
- She borrowed the book from him.