Geçmişsiz gelecek yoktur.
- There is no future without the past.
Geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrım sadece çok yaygın yanılsamadan başka bir şey değildir.
- Difference between the past, present, and future is nothing but an extremely widespread illusion.
Tom Mary'ye geçen altı ay içinde 34,000 dolardan daha fazla verdiğini hesapladı.
- Tom calculated that he had given Mary over 34,000 dollars in the past six months.
Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.
- Freddy's been working the graveyard shift the past month, so he hasn't been able to see any of his friends who work normal hours.
Kitaplarda bütün geçmiş zamanın ruhu yatıyor.
- In books lies the soul of the whole past time.
Bu ID ile geçen cümleler Tatoeba Projesine katkıda bulunanlar tarafından eklenen cümlelerdir.
- Sentences past this ID are sentences added by contributors of Tatoeba Project.
Tren geçerken Tom sürücünün bir anlık bakışını yakaladı.
- Tom caught a glimpse of the driver as the train raced past.
Postane tam bankanın ötesinde.
- The post office is just past the bank.
Büyükannem eskiden dikiş makinesini çok kullanırdı.
- My grandmother used to use her sewing machine a lot in the past.
Bu, son üç yıldır yaşadığımız eski soruna benzerdir.
- This is the same old problem we've had the past three years.
Bence ben önceki hayatımda bir prensestim.
- I think that I was a princess in a past life.
Postane tam bankanın ötesinde.
- The post office is just past the bank.
Tom her zamanki yatma saatini geçecek şekilde yatmadı.
- Tom stayed up past his usual bedtime.
Neredeyse her gün Tom'un evinin yanından geçerek yürürdüm.
- I used to walk past Tom's house almost every day.
Geçmişi unutun. Dünle karşılaştırıldığında, bugünü daha çok seviyorum. Bunun sebebi anın tadını çıkarmaya çalışıyorum, bu kadar.
- Forget about the past. Compared to yesterday, I like today more. That's why I try to enjoy the moment, that's all.
Geçmişte dünya düz olarak düşünüldu.
- In the past the world was thought to be flat.
Bu senetin vadesi geçmiş.
- This bill is long past due.
past tense.
during the past year.
past Midnight.
past glories.
I watched him walk past.
Example: She had been living in England for three years before moving to Sweden.
I saw the #5 bus across the street. I won’t make it. (future tense).
past-tense form.
... laws of gravity. They are so precise that when we shoot a space probe right past the ...
... past year, that word would be "choice." Consumers really like choices. And with Ice ...