passing from one side of an object to the other

listen to the pronunciation of passing from one side of an object to the other
Английский Язык - Турецкий язык

Определение passing from one side of an object to the other в Английский Язык Турецкий язык словарь

through
yoluyla

Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar. - They fled through a secret passageway.

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu. - Through trial and error, he found the right answer by chance.

through
baştan sona

Sadece bunu baştan sona konuşalım. - Let's just talk this through.

Sincap güç kablosunu baştan sona çiğnedi. - The squirrel chewed through the power cable.

through
aktarmasız
through
orasında burasında
through
arasında (bir gürültünün)
through
rağmen (bir gürültüye)
through
dolayımıyla
through
(Tıp) Vasıtasiyle, yolu ile
through
doğru

Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak. - In a time-bound society time is seen as linear- in other words as a straight line extending from the past, through the present, to the future.

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

through
-e kadar
through
sonuna

Sonuna kadar görevi taşımalısın. - You must carry the task through to the end.

through
başından sonuna kadar
through
bitirmiş
through
içeriye

Tom banyo penceresinden içeriye girdi. - Tom got in through the bathroom window.

Tom tekrar kapıdan içeriye yürüdü. - Tom walked back in through the door.

through
süresince

O, gece süresince çalıştı. - He worked through the night.

through
bitmiş

Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır. - This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.

through
başarılı bir sonuca
through
(İnşaat) içinden, sona ermiş
through
(Yeni Sözcükler) boyunca

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım. - Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.

Köpek bütün gece boyunca havlamayı sürdürdü. - The dog kept barking all through the night.

through
(sıfat) direkt, kesintisiz
Английский Язык - Английский Язык
through

Interstate highways form a nationwide system of through roads.

passing from one side of an object to the other

    Расстановка переносов

    pass·ing from one side of an ob·ject to the oth·er

    Турецкое произношение

    päsîng fırm hwʌn sayd ıv ın ıbcekt tı dhi ʌdhır

    Произношение

    /ˈpasəɴɢ fərm ˈhwən ˈsīd əv ən əbˈʤekt tə ᴛʜē ˈəᴛʜər/ /ˈpæsɪŋ fɜrm ˈhwʌn ˈsaɪd əv ən əbˈʤɛkt tə ðiː ˈʌðɜr/
Избранное