passage, crossing, transition, transportation, conveyance

listen to the pronunciation of passage, crossing, transition, transportation, conveyance
Английский Язык - Турецкий язык

Определение passage, crossing, transition, transportation, conveyance в Английский Язык Турецкий язык словарь

transit
{i} ulaşım, (birini/bir şeyi) (bir yerden) (başka bir yere) aktarma
transit
toplu taşıma araçları
transit
düzgeçiş
transit
doğrudan geçiş
transit
takeometre
transit
(Bilgisayar) aktar
transit
taşıma
transit
aktarma
transit
{i} geçiş

DJ iki şarkı arasında geçiş yaptı. - The DJ transitioned between two songs.

Ergenlik çocukluk ve yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir. - Adolescence is a period of transition between childhood and adulthood.

transit
{i} geçme

Tüm transit yolcuların Gidiş Salonuna geçmeleri gerekir. - All transit passangers should proceed to the Departures Hall.

transit
yatay ve düşey açıları ölçmeye mahsus yüzölçümü aleti
transit
transit
transit
gökcisminin teleskop sahasından geçmesi
transit
{i} yıldızın burçlar kuşağından geçmesi
transit
teles
transit
{i} toplu taşıma; toplu taşıma araçları
transit
{i} transit geçiş
transit
(Askeri) TRANSİT: Bir malın, bir memleketten başka bir memlekete giderken, yol üzerinde bulunan üçüncü bir memleketten serbestçe geçmesi
Английский Язык - Английский Язык
{i} transit
passage, crossing, transition, transportation, conveyance

    Расстановка переносов

    passage, crossing, transition, transportation, con·vey·ance

    Произношение

Избранное