parmak uçlarına

listen to the pronunciation of parmak uçlarına
Турецкий язык - Английский Язык
the tips of the fingers
parmak uçlarına basarak
tiptoe

You don't have to tiptoe around me. - Benim etrafımda parmak uçlarına basarak yürümek zorunda değilsin.

Tom closed the door quietly and tiptoed into the room. - Tom sessizce kapıyı kapattı ve parmak uçlarına basarak odaya girdi.

parmak uçlarına basarak
on tiptoe

He walked on tiptoe so that nobody would hear him. - O, kimse onu duymasın diye parmak uçlarına basarak yürüdü.

parmak uçlarına basarak yürüme
tiptoe
parmak
fingertip

Layla felt Sami's fingertips touching the back of her shoulder. - Leyla, Sami'nin parmak uçlarının, omzunun arkasına dokunduğunu hissetti.

He blew on his fingertips. - O, parmak uçlarına üfledi.

parmak uçlarına
Избранное