pardon me

listen to the pronunciation of pardon me
Английский Язык - Турецкий язык
afedersiniz

Afedersiniz, hala orada olduğunuzu bilmiyordum. - Pardon me, I didn't know you were still there.

Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım? - Pardon me, how do I get to Downing Street from here?

bağışlayın

Geç kaldığım için bağışlayın. - Pardon me for coming late.

efendim?
özür dilerim!
özür dilerim

Sözünü kestiğim için özür dilerim. - Pardon me for interrupting you.

Sorduğum için özür dilerim. - Pardon me for asking.

affedersiniz

Affedersiniz hanımefendi, önünüzde böyle ağlıyor olmaktan utandım ama gözyaşlarıma hakim olamıyorum. - Pardon me, madam, I'm ashamed to be crying like this in front of you, but I can't hold my tears.

Affedersiniz, burası hangi yerdir. - Pardon me, what place is this?

Söylenen bir şey anlaşılmadığında tekrar edilmesini isterken kullanılan özür cümlesi
Pardon

Söze karıştığım için pardon. - Pardon me for interrupting.

Pardon, buralarda bir yerde bir ATM var mı? - Pardon me, is there an ATM somewhere around here?

excuse me!
pardon

Pardon, bu koltuk boşta mı? - Excuse me. Is this seat taken?

Pardon, taksi durağı nerede? - Excuse me, where is the taxi stand?

excuse me!
kusura bakma
pardon me!
pardon

Söze karıştığım için pardon. - Pardon me for interrupting.

Pardon, buralarda bir yerde bir ATM var mı? - Pardon me, is there an ATM somewhere around here?

excuse me!
afedersiniz!
forgive me
kusura bakmayın

Kusura bakmayın ama bozuk param yok. - Forgive me, but I have no change.

Английский Язык - Английский Язык
Polite expression to get someone to repeat

Pardon me, I didn't hear you.

Sorry; said as an apology

Pardon me for stepping on your foot.

forgive me
excuse me!
pardon me

    Расстановка переносов

    par·don me

    Турецкое произношение

    pärdın mi

    Произношение

    /ˈpärdən ˈmē/ /ˈpɑːrdən ˈmiː/
Избранное