Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

para kazanma

listen to the pronunciation of para kazanma
Турецкий язык - Английский Язык
earning

I will have to wait till I finish schooling and start earning money. - Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım.

Being an orphan, my father had to start earning money at ten. - Bir yetim olan babam on yaşında para kazanmaya başlamak zorunda kalmıştı.

money making
financial gain
para kazanmak
earn

He worked very hard to earn a lot of money. - Çok para kazanmak için çok çalıştı.

America is a lovely place to be, if you are here to earn money. - Eğer para kazanmak için buradaysan, Amerika bulunmak için hoş bir yer.

para kazanmak
{f} coin
para kazanmak
(Dilbilim) clean up
para kazan
make money

He has only one aim in life, to make money. - Hayatında bir amacı var, para kazanmak.

They did everything in order to make money. - Para kazanmak için her şeyi yaptılar.

para kazanmak
be coining money
para kazanmak
earn money

His goal is not to earn money. - Onun amacı para kazanmak değil.

If you want to earn money, America is the best. - Para kazanmak istiyorsan, Amerika en iyisi.

para kazanmak
To earn money

If you want to earn money, America is the best. - Para kazanmak istiyorsan, Amerika en iyisi.

We work to earn money. - Para kazanmak için çalışırız.

para kazanmak
to make money
para kazanmak
make money

It's an easy way to make money. - Para kazanmak için kolay bir yol.

He has only one aim in life, to make money. - Hayatında bir amacı var, para kazanmak.

para kazanmak
knock up
para kazanmak
pull down