para kazanma

listen to the pronunciation of para kazanma
Турецкий язык - Английский Язык
earning

Being an orphan, my father had to start earning money at ten. - Bir yetim olan babam on yaşında para kazanmaya başlamak zorunda kalmıştı.

I will have to wait till I finish schooling and start earning money. - Eğitimi bitirinceye ve para kazanmaya başlayıncaya kadar beklemek zorunda kalacağım.

money making
financial gain
para kazanmak
earn

How much money do you want to earn? - Ne kadar para kazanmak istersin?

They wanted to earn money. - Onlar para kazanmak istiyorlardı.

para kazanmak
{f} coin
para kazanmak
(Dilbilim) clean up
para kazan
make money

Don't stay in bed, unless you can make money in bed. - Yatakta para kazanamadığınız sürece, yatakta kalmayınız.

A good businessman knows how to make money. - İyi bir iş adamı nasıl para kazanacağını bilir.

para kazanmak
be coining money
para kazanmak
earn money

His goal is not to earn money. - Onun amacı para kazanmak değil.

We work to earn money. - Para kazanmak için çalışırız.

para kazanmak
To earn money

We work to earn money. - Para kazanmak için çalışırız.

His goal is not to earn money. - Onun amacı para kazanmak değil.

para kazanmak
to make money
para kazanmak
make money

He has only one aim in life, to make money. - Hayatında bir amacı var, para kazanmak.

They did everything in order to make money. - Para kazanmak için her şeyi yaptılar.

para kazanmak
knock up
para kazanmak
pull down
para kazanma
Избранное