10 kağıt tabak ne kadar?
- How much do ten paper plates cost?
Sadece beyaz kağıt yeterli.
- Plain white paper will do.
Onun raporunda sunulan istatistiki veriler hareketin sıklığını tahmin etmede bizim için çok faydalı.
- The statistical data presented in her paper is of great use for us in estimating the frequency of the movement.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Evraklarını derhal teslim et.
- Hand in your papers at once.
Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
- All you have to do is sign this paper.
Lütfen bana bugünün gazetesini getir.
- Bring me today's paper, please.
Bugünkü gazetede baş makaleyi okudun mu?
- Have you read the leading article in today's paper?
Kitaplar kağıttan yapılırlar.
- Books are made out of paper.
Karton kapaklı kitap versiyonu daha ucuz.
- The paperback version is cheaper.
Daha fazla kağıt para kullanımını girdiği için değeri düştü.
- As more paper money came into use, the value fell.
Hiçbir hükümet arazisi kağıt para ile satın alınamıyordu.
- No government land could be bought with paper money.
Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
- This purse is made of paper.
Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
- This handbag is made of paper.
Kağıt, cam ve plastik geri dönüştürülebilir malzemelerdir.
- Paper, glass and plastic are recyclable materials.
On kağıt tabağın maliyeti bir dolar eder.
- Ten paper plates cost one dollar.
O onun sınav kağıdını dikkatle inceledi.
- He attentively went over her exam paper.
Lütfen boş vaktinde bu evrakları incele.
- Please look through these papers at your leisure.
Yazıcıya kağıt lazım.
- The printer needs paper.
Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.
- Give me some paper to write on.
Önde gelen bilginler konferansta bildiri sunmaya davet edilmiştir.
- Leading scholars have been invited to present papers at the conference.
Kaza, bugünkü gazetede bildirildi.
- The accident is reported in today's paper.
O onun sınav kağıdını dikkatle inceledi.
- He attentively went over her exam paper.
O sınav kağıdını dikkatle gözden geçirdi.
- He revised his exam paper with attention.
Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi.
- Quickly Sadako tried to fold the paper before she fell asleep.
Yazıcıya kağıt lazım.
- The printer needs paper.
After they reached an agreement, their staffs papered it up.
to paper the hallway walls.
paper tiger.
paper plane.
A book is made of paper.
- Books are made out of paper.