I must help her at any cost.
- Ben, ne pahasına olursa olsun ona yardım etmeliyim.
Is eating healthy more costly?
- Sağlıklı yemek daha pahalı mıdır?
True friendship is priceless.
- Gerçek arkadaşlık paha biçilmezdir.
I wouldn't sell that at any price.
- Ne pahasına olursa olsun onu satmazdım.
The hotel was expensive, but the daily rate included breakfast.
- Otel pahalıydı ama günlük fiyata kahvaltı dahildi.
Tom can't use his cell phone here because he has very expensive roaming charges.
- Tom çok pahalı dolaşım ücretleri olduğu için burada cep telefonunu kullanamıyor.
This table is a priceless antique.
- Bu tablo paha biçilmez antikadır.
This is a priceless masterpiece.
- Bu paha biçilmez bir başyapıt.
Gold has a price, but knowledge is invaluable.
- Altının bir bedeli var ama bilgi paha biçilmez.
His help has been invaluable.
- Onun yardımı paha biçilmezdi.
The look on his face was priceless.
- Onun yüzündeki görünüş paha biçilemezdi.