They failed to repulse our attack.
- Saldırılarımızı püskürtmeyi başaramadılar.
Tom is spraying his garden.
- Tom bahçesine su püskürtüyor.
They are spraying the fruit trees.
- Onlar meyve ağaçlarına ilaç püskürtüyorlar.
Tom grabbed a fire extinguisher and started spraying.
- Tom bir yangın söndürücü kaptı ve püskürtmeye başladı.
They are spraying the fruit trees.
- Onlar meyve ağaçlarına ilaç püskürtüyorlar.
The eruption seems to be waning.
- Püskürme azalıyor gibi görünüyor.
The volcano erupts at regular intervals.
- Volkan düzenli aralıklarla püskürür.