oyalan

listen to the pronunciation of oyalan
Турецкий язык - Английский Язык
dawdle

Don't dawdle on the way home. - Eve gelirken yolda oyalanma.

mess about
linger

He lingered in the classroom after school was over. - O, okul bittikten sonra sınıfta oyalandı.

Fadil didn't linger in the area. - Fadıl bölgede oyalanmadı.

{f} tarrying
{f} tarry

Do not tarry in the forest; there is danger there. - Ormanda oyalanmayın; orada tehlike var.

hang around

Why don't you hang around a while after everyone else leaves so we can talk? - Herkes gittikten sonra biz konuşabilelim diye neden bir süre oyalan mıyorsun?

We can't hang around here. - Biz burada oyalanamayız.

hung around
{f} lingering

What are you lingering for? Hurry up and go. - Niçin oyalanıyorsun? Acele et ve git.

oyalan
Избранное