Onlar yukarıdaki katta yaşıyor.
- They live on the floor above.
İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler.
- Angels watch from above as men fight amongst themselves.
Önemli! Yukarıdaki cümleye çeviri eklemek üzeresiniz.
- Important! You are about to add a translation to the sentence above.
Onlar yukarıdaki katta yaşıyor.
- They live on the floor above.
Bir buzdağının su altındaki parçası su üstündeki parçasından çok daha büyüktür.
- The part of an iceberg under the water is much larger than that above the water.
Beş rubleden fazla ödeme yapmayınız.
- Don't go above five rubles.
Bu kitabı her şeyden fazla seviyorum.
- I love this book above all.
O, onura her şeyden daha çok değer verir.
- He values honor above anything else.
İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler.
- Angels watch from above as men fight amongst themselves.
Yukarıda verilen örneğe bak.
- See the example given above.
Televizyon şiddet gösteriyor, her şeyden önce daha genç insanları etkiler.
- Television shows violence, which influences, above all, younger people.
Her şeyden önce sağlıklı olmak istiyorum.
- Above all, I want to be healthy.
Biz ağaçların üzerindeki kuleyi görebiliyoruz.
- We can see the tower above the trees.
Patron, yazıhanenin üzerindeki balkonda işçileri gözleyerek gezindi.
- The boss strolled around the balcony above the office, observing the workers.