Hepimiz onun yanında gittik.
- All of us went besides him.
Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?
- Who was at the party beside Jack and Mary?
Mary dolaptan ütü masasını çıkardı ve onu açtı, pencerenin yanına yerleştirdi.
- Mary pulled the ironing board out of the closet and unfolded it, setting it up beside the window.
Senin yanına oturabilir miyim?
- Can I sit beside you?
Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
- There was no one in the room besides Mary and John.
O mağaza mobilya dışında birçok şey satmaktadır.
- That store sells many things besides furniture.
Orada benden başka kimse yoktu.
- There was no one there besides me.
Futbol dışında başka hiçbir hobim yoktur.
- I don't have any other hobbies besides football.