Muhteşem bir kıyafet giyiyordu.
- She was wearing a splendid outfit.
Bu kıyafetle ilgili ne düşünüyorsun?
- What do you think of this outfit?
Kral, ikna oldu, terzilere kıyafet hazırlamalarını söyledi ama bu malzemeyi de göremedi.
- The king, convinced, told the tailors to prepare the outfit, but he also couldn't see this material.
Bu ekipte çalışan birçok avukat var.
- There are many lawyers working with this outfit.
Should we buy it here, or do you think the outfit across town will have a better deal?.