O, düzenlemede benden daha fazla zaman harcar.
- She spends more time organizing than I.
O, düzenlemede benden daha fazla zaman harcar.
- She spends more time organizing than I.
Zamanını düzenlemek zorundasın.
- You have to organize your time.
Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
- I have to organize my schedule before the end of the month.
İşleri sergi organize etmektir.
- Their job is to organize exhibitions.
Dosyalarını organize etmek için hangi metodu kullanıyorsunuz?
- What method do you use to organize your files?
O, bir yaz rock festivali düzenledi.
- He organized a summer rock festival.
O toplantıyı kim düzenledi?
- Who organized that meeting?
Managers interact politically in a spontaneous, self-organizing manner.
The festival was not well organised.
- Festival iyi organize edilmemiş.
Our company has a well organized system of 200 sales offices, located all over Japan.
- Şirketimiz, tüm Japonya'da konuşlanan, iyi organize edilmiş 200 satış ofisi ağına sahiptir.
We should get more organized.
- Biz daha organize olmalıyız.
... your time. Thank you to Hofstra University and to Candy Crowley for organizing and leading ...
... carried out the slow work of organizing the elements ...