Определение ordular в Турецкий язык Английский Язык словарь
- sabaoth
- {n} armies, hosts
- Incorrectly, the Sabbath
- (plural) hosts or armies; used in the book of Romans in the New Testament; "Lord of Sabaoth
- Armies; hosts
- ordu
- army
Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
-Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
The army forced him to resign.
-Ordu onu istifa etmeye zorladı.
- ordu
- military
In reports in America, guerrilla resistance by the Iraq military is called terrorism.
-Amerika'daki raporlarda, Irak ordusu tarafından yapılan gerilla direnişi terörizm olarak adlandırılır.
My mental faculties remained in suspended animation while I obeyed the orders of the higher-ups. This is typical with everyone in the military.
-Yüksek düzeydekilerin emirlerine itaat ederken zihinsel gücüm askıya alınmış canlandırmada kaldı. Bu, orduda herkeste karakteristiktir.
- ordu
- the military
My mental faculties remained in suspended animation while I obeyed the orders of the higher-ups. This is typical with everyone in the military.
-Yüksek düzeydekilerin emirlerine itaat ederken zihinsel gücüm askıya alınmış canlandırmada kaldı. Bu, orduda herkeste karakteristiktir.
Did you serve in the military?
-Orduda görev yaptın mı?
- ordu
- the line
- ordu
- the army
- ordu
- army, the military
- ordu
- Host
Связанные Термины
Определение ordular в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- ORDU
- (Osmanlı Dönemi) Aynı iman ve düşünce sahiplerinin faaliyette olanlarının hepsi. (Maarif Ordusu, İlim Ordusu gibi mecazî olarak da söylenir.)
- ORDU
- (Osmanlı Dönemi) En büyük askerî birlik
- ORDU
- (Osmanlı Dönemi) t. Bir devletin dinini, namusunu, vatan ve istiklâlini her çeşit yabancı taarruz ve tecavüzüne karşı koruyan askerî en büyük üç kuvvetten biri. Hava Ordusu, Deniz Ordusu, Kara Ordusu gibi
- Ordu
- leşker
- Ordu
- (Osmanlı Dönemi) SİPEH
- Ordu
- (Osmanlı Dönemi) SİPAH
- ordu
- Bu topluluğun başlıca bölümlerinden her biri: "Dördüncü Ordu Karargâhına gidiş, artık bir mabede çıkılıyor gibi, baş döndürür."- F. R. Atay
- ordu
- Bir devletin silahlı kuvvetlerinin tümü: "Şu kopan fırtına Türk ordusudur yarabbi / Senin uğrunda ölen ordu budur yarabbi."- Y. K. Beyatlı
- ordu
- Çok sayıda insan, kalabalık
- ordu
- Bir devletin silâhlı kuvvetlerinin tümü
- ordu
- Amaç, nitelik vb. yönlerden benzeyen insanların bütünü. Çok sayıda insan, kalabalık
- ordu
- Amaç, nitelik vb. yönlerden benzeyen insanların bütünü
- ordu
- Bu topluluğun başlıca bölümlerinden her biri