Bir tekne işletmek için ehliyetin var mı?
- Do you have a license to operate a boat?
Acilen ameliyat etmek zorundayız.
- We have to operate urgently.
Derhal ameliyat etmek zorundayız.
- We have to operate immediately.
Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin.
- This is a touchscreen, so you can use your fingers to operate the controls which are displayed on it.
Bilgisayarını çalıştırmak için gerekli olanın tümü oydu.
- That was all he needed to operate his computer.
Bir uydu uzayda büyük sıcaklık farklılıkları içinde çalışmak zorundadır.
- A satellite has to operate in space within massive temperature differences.
Mary bir vinç işletebilir.
- Mary can operate a crane.
Biz binayı satmak zorunda kaldık çünkü onu zararda işlettik.
- We had to sell the building because for years we operated it in the red.
Bilgisayarını çalıştırmak için gerekli olanın tümü oydu.
- That was all he needed to operate his computer.
Çim biçme makinesini çalıştırmak için benzin gerekiyor.
- The lawn mower needs gas to operate.
Elbette, vinç kullanmak için bir lisans gerekli.
- Of course, a license is needed to operate a crane.
Tom bir treni kullanmak için yeterli deneyime sahip değildir.
- Tom doesn't have enough experience to operate a train.
O, o zaman bir traktörü işletmekle meşguldü.
- At that time she was engaged in operating a tractor.
İşletme maliyetlerini kısmamız gerekir.
- We need to cut down operating costs.
Biz binayı satmak zorunda kaldık çünkü onu zararda işlettik.
- We had to sell the building because for years we operated it in the red.
Gece yarısından sonra bir dans kulübü çalıştırmak Japon hukukuna göre yasal değildir.
- Operating a dance club after midnight is illegal according to Japanese law.
Linux ücretsiz bir işletim sistemidir, denemelisiniz.
- Linux is a free operating system; you should try it.
Arkadaşım yeni işletim sistemi için bir kullanıcı arayüzü tasarlıyor.
- My friend is designing a user interface for the new operating system.
Onu ameliyathaneye taşı.
- Carry her to the operating room.
Tom ameliyat masasında, baygın hâlde yatıyordu.
- Tom was lying unconscious on the operating table.
Arkadaşım yeni işletim sistemi için bir kullanıcı arayüzü tasarlıyor.
- My friend is designing a user interface for the new operating system.
Linux ücretsiz bir işletim sistemidir, denemelisiniz.
- Linux is a free operating system; you should try it.
... operate at computer speed, whatever that is that you have ...
... The body's natural self-repair mechanisms only operate when ...