Bu civardaki barlara ve birahanelere sürekli takılır.
- He's a regular at the bars and pubs around here.
Size barda eşlik edeceğiz.
- We'll see you at the pub.
Dan'ın arabası bir meyhanenin dışında bulundu.
- Dan's car was found outside a pub.
Mary'nin dün gece meyhanede söylediği şarkıyı Tom yazdı.
- Tom wrote the song that Mary sang last night at the pub.
Tom birahaneye yürüdü ve bir bardak bira ısmarladı.
- Tom walked into the pub and ordered a pint of beer.
Birisi o birahanede fazla müzik dinlemez.
- One won’t hear much music in that pub.