Bu bir başkaldırı yöntemidir.
- It's a form of rebellion.
Askerler isyanı kolayca bastırdı.
- The troops easily put down the rebellion.
Hindistan'da isyanı bastırdı.
- He put down the rebellion in India.
Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.
- The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.
İngiltere'deki ayaklanma dehşet verici.
- The rebellion in England is frightening.