Şirket onu bir danışman olarak işe aldı.
- The company engaged him as an advisor.
O, kralın en güvenilir danışmanıdır.
- He's the king's most trusted advisor.
İyi bir mali danışmana ihtiyacım var.
- I need a good financial adviser.
Her öğrencinin bir danışmanı var.
- Each student has an adviser.