O, kralın en güvenilir danışmanıdır.
- He's the king's most trusted advisor.
Tom ekonomik danışmanlarla toplantı yapıyor.
- Tom is meeting with economic advisors.
Danışmanlara ihtiyacım yok.
- I don't need advisers.
Onun en önemli danışmanı Henry Kissinger'di.
- His most important adviser was Henry Kissinger.