Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy.
- Divide the pile of documents equally, and take them one by one to either side of the room.
Şapkaların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
- I don't like either hat.
Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
- I don't know either of them.
Bu benim değil. Benim de değil.
- This isn't mine. It's not mine either.
Mary güzel değil, fakat çirkin de değil.
- Mary's not pretty, but she isn't ugly, either.
İkisinden biri gitmeli.
- Either of the two must go.
Bunların ikisinden birine sahip olabilirsiniz, fakat ikisine birden değil.
- You can have either of these, but not both.
İkisinden biri gitmeli.
- Either of the two must go.
Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
Çocuklardan herhangi birini görmedim.
- I didn't see either boy.
Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum.
- I don't like either of them.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?