one another, each to the other

listen to the pronunciation of one another, each to the other
Английский Язык - Турецкий язык

Определение one another, each to the other в Английский Язык Турецкий язык словарь

each other
birbirine

Tom ve Mary birbirine sürekli yalan söyler. - Tom and Mary lie to each other all the time.

İki köy birbirine bitişiktir. - The two villages adjoin each other.

each other
yekdiğerini
each other
birbiri

Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız. - We get closer, trying to understand each other, but just hurt each other and cry.

Japonya ve Çin, pek çok yönden birbirinden farklıdır. - Japan and China differ from each other in many ways.

each other
birbirini

Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir. - These two lines cut across each other at right angles.

John ve Mary birbirini seviyordu. - John and Mary loved each other.

each other
birbirlerini

Sanki yıllarca birbirlerini görmemişler gibi İki insan yürekten tokalaşıyorlardı. - The two people were shaking hands heartily as if they had not seen each other for years.

Onlar asla birbirlerini tekrar görmeyeceklerdi. - They were never to see each other again.

each other
birbirimizi

Ne zaman tekrar birbirimizi görebiliriz? - When can we see each other again?

Biz ayrıldık, birbirimizi asla tekrar görmeyeceğiz. - We parted, never to see each other again.

Английский Язык - Английский Язык
each other
one another, each to the other
Избранное