Yedek parçaları birer birer inceledi.
- He examined the spare parts one after another.
O arka arkaya giyim eşyaları aldı.
- She bought articles of clothing one after another.
Hisse senetleri beş ardışık gün geriledi.
- Stock prices declined for five consecutive days.
On gün peşpeşe yağmur yağdı.
- It snowed for ten consecutive days.
Sami'nin akıl hastalığı onun cezasını hafifletmedi. Art arda iki ömür boyu hapis cezası aldı.
- Sami's mental illness didn't alleviate his punishment. He got two consecutive life sentences.
Leyla art arda iki ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
- Layla was sentenced to two consecutive life sentences.
Mahkeme peş peşe on gün sürdü.
- The trial lasted for ten consecutive days.
Birbirlerine hediyeler verirler.
- They give presents to one another.
Okul festivalini başarılı yapmak için birbirlerine yardımcı oldular.
- They helped one another to make the school festival a success.
Birbirimizi anlamaya çalışalım.
- Let's try to understand one another.
Birbirimize yardım etmek bizim görevimizdir.
- It is our duty to help one another.
Tom ve Mary birbirlerini öptüler.
- Tom and Mary kissed one another.
İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
- The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.
İnsanların birbirini sevdiği bir dünyada yaşamak istiyorum.
- I want to live in a world where people love one another.
Tüm yapabileceğiniz birbirinize güvenmektir.
- All you can do is trust one another.
Tom ve Mary birbirine bağlıdır.
- Tom and Mary depended on one another.
Üç genç birbirine baktı.
- The three boys looked at one another.
Rainy days seemed to follow one another all summer.